-
1 gereği
gereği laut (G), gemäß (D), … (D) entsprechend;gereği gibi dementsprechend, ordnungsgemäß;yasalar gereği gemäß den Gesetzen -
2 gerek
gerek1 <- ği> (-e) nötig, erforderlich; Notwendigkeit f; Bedarf m (-e an D);gereğinde nötigenfalls; verbal: nötig haben, brauchen: bana bir çekiç gerek ich brauche einen Hammer;neme gerek? was geht mich das an?;nene gerek? was geht dich das an?;bunun bize gereği yok das brauchen wir nicht;gereği gibi wie es erforderlich ist;gereği kadar so viel wie nötig; ausreichend;telaşa gerek yok kein Grund zur Aufregung; mit -se: gelse gerek wahrscheinlich wird er kommen, er müsste kommen;olsa gerek vermutlich, aller Wahrscheinlichkeit nach …: evde olsa gerek vermutlich ist sie zu Hause;-mesinden ileri gelmiş olsa gerek das mag wohl daher gekommen sein, dass …gerek2 ob … oder: gerek ben gideyim, gerek o gitsin … ob ich nun gehe oder (ob) er (geht); sowohl … als auch, ebenso wie; verneint weder … noch;gerek büyük, gerek küçük sowohl die Großen (Erwachsenen) als auch die Kleinen -
3 aksamak
vi1) ( hafif topallamak) hinken -
4 hakkıyla
gründlich; ( gereği gibi) gehörig, wie sich es gehört
См. также в других словарях:
gereği gibi — nasıl olması gerekli ise öyle Gereği gibi davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
KEMÂ HİYE HAKKUHÂ — Gereği gibi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kafası yerinde olmamak — gereği gibi düşünecek durumda olmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜVEKKED — Gereği gibi bağlanmış esir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İŞTİMAM — Gereği gibi koklamak. Koku duymak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
gerek — sf., ği 1) Bir şeyin yapılabilmesi veya olabilmesi ona bağlı olan, lazım Mecnunlara Leyla gerek, bana seni gerek seni. Yunus Emre 2) is. İcap ... millî güvenlik gereklerinin ihlal edilmesi ... hâlinde belirli bir toplantı ve gösteri yürüyüşünü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık fikirli — sf. Olayları ve özellikle yenilikleri iyi anlayıp gereği gibi karşılayabilen, düşündüğünü olduğu gibi söyleyebilen (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
gereğince — zf. Gereği gibi, gereğine göre, gerektiği gibi, mucibince … Çağatay Osmanlı Sözlük
oynamak — nsz 1) Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor. H. R. Gürpınar 2) Herhangi bir tutku, ilgi vb. sebeple bir şeye kendini vermek Babalar çocuklarının yanında rakı içer,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ahmak — sf., ğı, Ar. aḥmaḳ Aklını gereği gibi kullanamayan, bön, budala, aptal Birleşik Sözler ahmakıslatan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ahmak gelin yengeyi halayığı sanır ahmak misafir ev sahibini ağırlar ahmak yerine koymak ahmağa yüz, abdala söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
aksamak — nsz 1) Hafifçe topallamak 2) mec. Bir iş gereği gibi yürümemek, geri kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük